Sophie's Choice filmini hatirlarsunuz. Sofi adindaki Yahudi bir ananun, Nazi toplama kamplarinda iki küçuk uşağindan birini seçmağa zorlanmasinun trajik hikayesi anlatilur.
Geçen gün Muş’ta Ebrar ve Meryem adinda ikiz bebek doğdi. Bebelerun solunum yetmezluği olduği içun acilen solunum cihazlı bir kuvöze konulmalari gerekeyidi. Van'daki bir hastanede solunum cihazlı tek kuvöz olduği içun, aile bir tercih yapmak zorinda bırakildi. Ya Ebrar, ya da Meryem… Bebeklerden Meryem öldü, Ebrar yaşayi.
Şimdi haburiya bi duralum. Sinem Apak adindaki ananun seçumi, Sofi'nin seçuminden daha acidur. O bir filimidi ve karşusinda Alman faşizminun cisimleşmiş hali olan Naziler varidi. Peçiiii Meryem'un anasi Sinem'un karşusinda kimler varidi?
Ula yoksa finans - kapitalun içindeki faşizum olmasun bu!..
Faşizumi sadece Hitler’un badem bıyıği zanneden uşaklar olabilur, anlatayim. Faşizum sermayenun içinde – özinde vardur. Biriktirilmiş sermaye olan özel mülçiyet, kendisine el uzatilan her yerde gerçek yüzini gösterur ve saldurganlaşur. Sermaye önine çikan engeli yikup, yakmak bir şekilde aşmak ister. Karadenuz’un azgun seli gibidur, bütun feodal, ataerçil, romantuk ilişkilere son verur, insan ile insan arasinda, çiplak çikardan, katı "nakit ödeme"den başka hiç bir bağ birakmaz. Kişisel değeri, değişum değerine indurger. Sayisuz özcürluğun yerine, o tek insafsuz özcürluği, ticaret özcürluğuni koyar.
Paran olmayabilur, ama ölme özgurluğun vardur. Oni kullan.
Tek kuvözli yerde doğdiysan ikizlerden birini seç.
Bu sermaye nanesi kimine Cleveland deyi, kimine Muş Kadın Doğum Hastanesi.
Siz hala Küba'nın 1950 model şevrolelerini, sıvası dökülmüş binalarını gösterin... Aman haa, tek bir bebeğun bile doğum sirasinda ölmeduği sağluk sisteminden bahsetmayun.
Ula uşaklar, günun birinde habu topraklarda demokratik bir halk cumhuriyeti kurulacak mutlaka; haçan bir çocuk hastanesinun adini Meryem Apak koyacağuk, oğa göre. Unutmayun.