Geçen gün bizum Sementa Recep'le Yali Kiraathanesi'nde çay içeyiruk. Uşağun cani ha bu kredi kartlarindan çok yanmiş. "Laz Marks emice", dedi "Haçan ben bu kapitalizumi birakmak isteyirum ama bir türli beceremeyirum."
Uşağum dedum, bu sadece senun sorunun değil, bütün insanluğun sorunidur. Milyarlarca kişi bu ander kaybana zikkumun zararini bile bile yaşayi. Dile kolay, 300 yilluk bir tiryakiluk bu.
Kapitalizumi birakmak isteyisan ilk önce kuvvetli bir iradeye sahip olacaksun. Oyle layt kapitalizumle, azaltmayla olmaz. Biraktun mi kökten birakacaksun.
Tabi sen bu birakma mücadelesini verurken, bankalarun, borsalarun, holdinglerun ve kredi kartlarinun üzerine "Kapitalizum sağluğa zararlidur, kapitalizum kansere, damar tikanukluğina, iktidarsuzluğa, kalp krizine ya da felç geçurmenuze neden olur, kapitalizum insani öldurur, hatta bebeklere bile zarar verur" diye yazmak lazimdur. Burada Selçuk Alagöz'e de çok iş düşeyi, ilkokul çağindaki kuçuk uşaklari toplayup, "Kapitalizum avcilariyuz biiiz, kapitalizum kapitalizum!.." diye bir şarki söylemesi gerekur.
Hoş celdun bebek, soyilma sirasi sende
Sementa Recep gensori onergesi yemiş Unakitan gibi yuzume bakayi, belli ki bağlantiyi kuramadi. Recep uşağum anlatayim dedum, kapitalizum bebeklere zarar verur; çünki her yeni doğan bebek IMF'ye, Dünya Bankasi'na, emperyalizume borçli doğayi. Peçii, bu bebekler beyuduği zaman hiç sormayacak mi, "Ula ortalukta çağdaş eğitum verilen okul, hastalaninca gideceğum hastane, mezun olinca çalişacağum bir iş göremeyirum, bu paralari ne pok yemağa harcadunuz?"
Hoş celdun bebek!.. Japon Prensi Mikasa bile öğrendi, öğrenme sirasi sende. O merak ettuğun 100 milyarlarca dolari bankaci – ticaret burjuvasi – politikaci şeytan üçgeninde iç ettiler evladum. Bu paralar normal bir halk iktidarinda yol, su ve elektrik olarak geri dönebilecekken sadece elektrik olarak geri döndi. Oni da bizum solci uşaklara verdiler. Yalnuz bu elektirik konusinda haklarini yemeyelum, devletun vatandaşa bu kadar cömert davranduği az görulmiştur. Bizum Erdoğdi mahallesindeki sebil-ül hayrat çeşmenun suyi gibi elektirik verdiler. Senun aklun şimdi "kapitalizum insani iktidarsuz yapar" mevzusina takilmiştur. Açukliyayim. Bir düşun, bu kadar strese can mi dayanur? Uiy kredi kartinun faizi gelmiş, uuy işten çikartilacak 10 kişinun içinde ben var miyim, eyvaah buzdolabinun senedini ödeyemedum, ula cep telefoninun faturasi, uşaklarun okul masrafi, evun kirasi derken vucuttaki kanun tamami bu sitrese harcanur ve halvet olmak içun sungersi dokiya bir damla aganigiluk kan kalmaz.
Efendum şimdi kapitalizumun içindeki zehirli maddeleri inceleyelum
Nikotin : Kapitalizumun içindeki bağimliluğa yol açan tehlikeli bir maddedur. Medyada ve reklam sektörinde çok kulllanilur. İnsan evladini durduk yere, "3. kattan tepe usti yere atlayun, çok eyidur, şoyle yararlidur böyle faydalidur. Bakun herkes atlayi, atlamazsanuz 'out' olursunuz" deyup, fiştuklarlar. Gaza geturup atlattuktan sonra da "Tepe üsti yere atlamanuza engel olacak müthiş buluş" diye yeni bir şey kakalamaya çalişurlar. İnsan evladi tepeüstü düşmenun etkisiyle biraz Avarelleşur ve bu kisir döngüye bağimli olur.
Konsorsiyum : Tekelci kapitalizumun kartel ve tiröst aşamalarindan sonra ulaştuği en gelişmiş tekel biçumidur. İdris uşağum mel mel bakma, anlatacağum. Şimdi balukçi Cemal'un Tirabizon'da ne kadar taka varsa satun alduğuni farz edelum. Şehrun yiyeceği butun hamsiyi bu koloti tutacaktur. Cemal her turli rekabeti ortadan kaldurup, fiyatlari dileduği gibi belirleme gücine ulaşmiştur artuk. "Hamsinun kilosi 500 lira, işunuza gelursa." derse ne yapacaksun? İnsan havasuz, susuz durabilur ama hamsisuz durabilur mi?
Karbonmonoksit (egzoz gazı) : "Tren komünist bir icattur, komünizmi haturlatiyi" diyecek kadar yayuk ağizli yöneticiler gördi bu ülke. Efendum işbirlukçi sermaye ne istedi, montaj araba sanayi mi? Daya arabayi, döşe yollari. Böylece kapitalizum, 3 tarafi denizlerle çevrili ülkemuzun 4 tarafini karbonmonoksitle çevirmiş ve alayumuzi karbonmonoksit manyaği yapmiştur.
Faşizum : Kapitalizumun içinde çok miktarda bulunan zararli maddelerun başinda faşizum gelur. Faşizum uluslar arasinda düşmanluk yaratur ve ulusal önyargilari pekişturur, cinayet niteluğindeki dış politikalarla ulkeler arasinda savaşlar çikarur. Milyonlarca insanun ölumine yol açar. Filitreli faşizum ve filitresuz faşizum modelleri vardur.
Naftalin (güve kovucu) : Kapitalizum bütün insani erdemleri, adetleri, aluşkanluklari "Bunlarun modasi geçti, dinozorluğun luzumi yok" deyup naftalinler ve sanduğa kaldurur.
Metanol : Kapitalizum insan evladina, bu kadar çile çekmesine rağmen metin olmasini ve sesini çikarmamasini öğut verur. Fazla miktarda alinan metanol yüzinden, başkasina ve kendune yapilan haksuzluğa alduriş etmezsun. Aşuri dozda alinmasi halinde ise, "Madem çile çekmem kaçinilmaz oldi, bari keyif alayim" deyup sabah sabah göbek atmaya başlarsun.
Toluen (tiner) : Kapitalizumun içindeki en can acitici zehirli maddedur. Selülozik kapitalizum ve sentetik kapitalizm diye iki ayri çeşidi vardur. Kapitalizumun ekonomik olarak ezduği ve çaresuz biraktuği insan, kuçucuk evladini sokağa terk eder. Ondan sonrasini siz kirmizi işukta arabanuz durduğinda göreyisunuz. Göreyisunuz ama o kuçucuk uşaklardan korkup, kapilarunuzi içeriden kilitleyisunuz, hatta gözlerunuzi onlardan kaçurayisunuz. Niçun? Hadi bu bebeler tiner çekeyi, siz ne çekeyisunuz ki kafanuzi devekuşi gibi arabanuza gömeyisunuz? Size bir eyi, bir köti haberum var, bir; vicdanunuz pit pit da olsa atayi. İki; yerun dibine da girsenuz bu tablodaki sorumluluğunuz değişmeeez.
Tavuklar bile firarda
Kapitalizum sadece insana ve doğaya değil, hayvanlara bile zarar vermektedur. Misal; tavuklar. Aç gözli kapitalizum tarafindan, halk otobusi gibi kalabaluk çiftluklerde sıkış tıkış yaşatilan, doğal olmayan yemlerle beslenilen, kısacik omürleri boyinca inanilmaz derecede sitirese maruz birakilan tavuklar, enfeksiyon ve salgun hastaluklarina çok çabuk kapilmaktadur. Çaresuzluk içindeki tavuk aleminun 3'te 2'sinun psikolojisi bozuktur. Bu gün bir seçim yapilacak olsa % 85'inun AK Partiye oy vereceği tespit edilmiştur.
Sementa Recep iki çay daha söylerken ben devam ettum. İnsan evladini para, pul, kariyer ve sitatü peşinde koşturan kapitalizum "En güçli sen olmazsan, altta kalup ezilursan Kobayluk Ligi'ne küme düşersun" diye tehdit etmektedur. Tek kurtuluş yoli olarak bize, birbirumuzun gözini oymayi biraktuği içun, haliyle yapmaduğumuz rezilluk kalmayi tabi.
Baktum bizum Sementa Recep kredi kartini izmarit gibi küllükte ezmeye başladi. "Aha sana soz vereyirum Laz Marks emice, habu ander kaybana kapitalizumi birakayirum." Uşağum dedum, pasif kullanici bile olmaman lazim. Yoksa gene zararini görursun.
Mühim olan geyiğun muhabbetini yapmak değil, geyiği yakalamaktur. 1968 / Çayeli