17 Ağustos 2007 Cuma

Diyalektuk materyalizume göre Fener yakinda gidicidur

 

Efendum geçen gun Yali Kiraathanesi'nde bizum uşaklarla laflayiduk. Bunlara doğanun, durgun ve hareketsuz, durağan ve değişmezluk içinde olmaduğini, hep bi şeyun doğduğini ve geliştuğini, bazi şeylerun da parçalanup öldüğuni, sürekli bir hareket ve değişme, sürekli bir yenilenme ve gelişme halinde olduğuni anlatiyirum. 

Bizum Annaymisun Nihat, Netceğuk Hasan ve Bulaşuk Ahmet ha boyle ilgisuz bir ifadeyle yuzume bakayi. 

Ula dedum, bunlarun dikkatini çekecek daha çarpici bir ornek vereyim.

Diyalektuk yönteme göre, o anda kalici gibi görünen şey, daha o andan başliyarak ölmeye yüz tutar. Tipki Fener gibi... Yali Kiraathanesi ha boyle bir uğuldadi. "Nee Fener mi?" dediler. He da Fener gibi. Fener da ha bu doğanun bir ürüni değil midur? "Oyle midur?" Ula koloti kafalilar, Fener uzayda mi kuruldi. Ha bu ülçenun takumi değil midur? "Heee oyle olmasina oyledur."

Tüm doğa, en küçuğinden en beyuğine, bir kum tanesinden güneşe, canli en ilkel hücreden insana, Pendiksipor'dan Fener'e sürekli bir varoliş ve yok oliş, sonsuz bir hareçet ve değişme içindedur. Doğadaki her şeyde olduği gibi Fener da ortadan kalkmak ve yokolmak zorindadur. Genç olan yaşlanur; bugün yaşayan yarun ölür.

Diyalektuk, şeylerun sonsuz olmaduklarini, bir son ile, bir ölümle tamamlanan bir başlangiçları, bir olgunluklari, bir yaşliluklari ve ölümi olduğuni öğretur. Nur içinde yatsunlar.

Fener'un 1907'de kurulduğini, bu yil 100. yilini kutlayacağini göz öninde bulundurursak, yakinda gidici olduğuni söyleyebiluruz. Diyalektiğun yasalari Fener içun da işleyecek ve Fener evrim geçirup kendi karşıtina dönişecektur.

Netceğuk Hasan ha boyle bir irkildi. "Laz Marks emice, gelecek sene işumuz daha da zor desene" dedi. Niçun ula, gene ne sivriluk düşündün, dedum. "Fener'un karşiti Cimbom değil midur? Demek ki Fener Cimbom'a dönuşecek ve önumuzdeki yil Fener - Cimbom karmasina karşu oynayacağuz. Boki yeduk."

Tam Netceğuk Hasan'i cevaplayacaktum ki bizum Pilita İsmail araya girdi, "Haçan bu diyalektuk materyalizume göre Fener'un gidici olduğindan bu kadar eminsek, ne diye çaba harcayiruk? Birakalum güni gelince kendisi gitsun daa" dedi. Bizum uşaklardan böyle bir sori bekleyidum, çayumdan bir yudum alup, "Uşağum" dedum, "Fenersuz toplumi doğurtmak içun, bir ebe gerekecektur. Tirabizon Sigorta Hastane'ndeki ebe Nurgül hanumdan bahsetmeyirum. Kaduni rahatsuz etmayun. Bu devrimci dönüşümi gerçekleşturmek içun dişaridan yardumci bir güç gerekmektedur. Ne var ki, işler bu kadar basit değildur. Bu dönüşümi erkene alabilecek ya da gecikturebilecek insanlarun roli unutulmamalidur. Bakunuz; Şenol Cüneş, Ali Kemal Denuzci, Ahmet Suat Özyazici, Ozkan Sumer, Hami Mandiralı vs... Gecikturenlere bir tane ornek vereceğum; Ali Şen ve Cem Papila... Tüü, bir tane dedum ama iki tane ornek verdum."

Laz Marks Emice

Hiç yorum yok: