Meta
Kapitalizum üretilen herşeyi değişume sokup mallaşturur, metalaşturur. Resim, edebiyat, muzik, güzelluk alinup satilan bir metadur. Bizzat insanlarun kendileri meta haline gelmiştur. Bizum Kivirzivir Resul böyle deduğimi duymiş hemen alelacele Tirabizon Sigorta Hastanesi'ne gidup bir film çekturmiş. Filmi gösterup "Laz Mark emice, hani meta haline celmiştuk, hiçbir tarafumda meta filan çikmadi. Korkuttun beni." deyi. Ula koyayim o kafaya bi odun. Hazir gitmişken bir tane de beyin filmi çektursaydun bari.
İki uci metali deynek
Efendum meta iki yönlidur. Kullanum değeri ve değişum değeri vardur. Baluk Pazari'nun orada bizum uşaklari bir araya toplayup buni örneklerle açuklamak istedum. Foter Osman'i koni mankeni yaptum. Ula Foter Osman, 20 kilo hamsin var tamam mi? Tamam Laz marks emice. "Şimdi buni 20 metre kumaşla değişturmek isteyisun." Ula bu dingil tutturdi "Ben değişturmem, hamsimi kimseye vermem" Ula eşşeğun önde gideni, haburaya size Laz Kapital'un can damari olan bir koniyi, değişum değerini açuklayacağum, bu tutturmiş değişturmem diye. Bizum örnek yatti tabi. Keşke hamsi örneği vermeseydum.
Laz Kapital'un dili
Pazar ekonomisinun kategorilerinun hepsi, sanki insan ilişkilerinun doğal temelleriymiş gibi sorgulanmaksizun kabul edilmiş cörünürler. Meta, para, ucret, sermaye, kâr, ve benzeri kavramlar, insanlarun anlamaduklari ve kontrollerinde olmayan ekonomik bir surecin kafalardaki yari - mistik yansimalaridur. Bunlari deşifre etmek içun mükemmel bir bilimsel analiz zorunludur deyup Laz Kapital'i yazdum. Fakat kullanduğum dil günlük dilden uzak ve ekonomik terimlerle doli ağir bir dil oldi. Şimdi bizum uşaklar önümi kesup "Laz Marks emice, bir iki kere Laz Kapital'i okumaya kalktuk, beynumuz duman oldi. Haboyle tek satirluk cümlelerle, bir sipor yazarinun sadeluğiyle anlatamaz misun?" deyiler. Ula o daha zordur. Ziya Şencül ve Kazim Kanat gibi yazmaya kalkarsam benum beynum duman olur. En eyisi bilenler bilmeyenlere anlatsun uşağum.
Baluk ve hamsi paradoksi
Efendum bizum uşaklara sinirlenince metanun değişum ve kullanum değerini anlatamadum. Gene 20 kilo hamsiyi örnek vereceğum, fakat bu sefer Foter Osman denen bilim düşmani ve hamsi manyaği yoktur örneğumuzde.
20 kilo hamsiyi oturup afiyetle yersanuz bu metanun kullanum değeridur. Yok eğer "Cötümde donum yok, hamsi yemek benum neyume?" deyup 20 kilo hamsiyi 20 metre kumaşla değişturursanuz bu da metanun değişum değerini oluşturur. Eğer 20 kilo balukla… özür dilerum hamsiyle, 20 metre kumaşi değişturebileyisan bunun sebebi şudur; "meta"nun içinde donmiş emek vardur. İdris uşağum, derin donduriciya koymana gerek yok, kendi içinde vardur zaten. 20 kilo hamsi yakalamak içun ne kadar balukçi Cemal emeği (insan emeği) gerekiyisa, 20 metre kumaşun üretimi içun da ayni miktar emek gereklidur.
Demek ki değerun özi insan evladinun emeğidur. Emeğun miktari değerun miktarini tayin eder. 12 saatluk bir işle üretilen değer, 6 saatte üretilen değerun iki mislidur.
Şimdi diyebilursunuz ki, "Bulaşuk Ahmet'un eli yavaştur, ağir iş çikarur... Bu tembel tenekenun 12 saatiyle Netceğuk Hasan'un 12 saati ayni midur?" Değildur. Bizum ölçi alduğumuz Ahmet – Mehmet – Nobre gibi işini hile hurdayla yapanlar değildur. Ortalama bir iştur. Bu iş daima eşittur ve buna sosyal iş denur.
Kapitalizum ve Hopdeduks
Efendum tahmin edeceğunuz gibi, metayla - metayi değişturmek içun 20 kilo hamsiyi sirtuna vurup, çarşu pazar gezinmek berbat bir iştur. Haydi 20 kilo hamsiyi taşidun, ya 20 tane beyuk kütüğün varsa. Ula kütüğü nasil taşiyacaksun? Kütüğün değişim değerini hayata geçurmek, Asteruks ve Hopdeduks dişindaki insan evladi içun imkansuzdur. Uzatmiyayim, soninda bütün metalarun yerine geçecek ortak bir değişum değeri bulundi; para. Böylece o zamana kadar sirtinda 20 kilo hamsiyle, 40 kilo tuzla gezinmekte olan insanluk beyuk bir zahmetten kurtulmiştur. Bakunuz, bel ve sirt ağrilari, disk kaymasi paranun bulunmasindan sonra giderek azalmiştur. Ta ki hali saha denen lanet buluşa kadar.
Hali Saha Manifestosi
Hali saha deyince burada bir paragraf açacağum. Bu melun icat, kapitalizumun insan evladinun başina sarduği en beyuk belalardan biridur. Geçen gün gençluğumde epey bir top oynaduğumi (sol açuk) bilen bizum Sementa Recep "Laz Marks emice bu hafta hali saha maçumuz var, sen da gelsana" dedi. Ula etma uşağum, bu yaştan sonra ne hali sahasi derken bir baktum sahadayim. Uşaklar genç ama benum da beynum genç. Fakat topa beynunle vuramayisun tabi. Beynun sana röveşata yapmani emredeyi, fakat vücut hali sahanun kafeteryasinda oturup çay içmekten yana. Teori ve pratik arasinda bu kadar gidup gelince olan oldi. "Kitirt!" diye bir ses duydum. Belumun röntgenine bakan doktora, "röveşata yapmaya kalktum" demedum tabi. Doktor uşak da kitaplarumi okumiş, bana sevgi ve saygi duyan bir kardeşumuz. Çay toplarken oldi dedum. Fakat betonun üzerine incecuk halifleksi atup "Sportmen Hali Saha Tesisleri" yazan zihniyetun peşini birakmayacağum. Laz Kapital'den sonraki en kapsamli eserum olacak olan Hali Saha 1, Hali Saha 2, Hali Saha 3 adli kitaplarumda bu aldatmacayi en ince ayrintisina kadar anlatup, kapitalist zihniyetun ipluğuni bir kez daha pazara çikaracağum.
En devrimci eylem doğriyi söylemektur. Yalan soyleyen Fenerli olsun 1965 / Araklı
1 yorum:
Bilenler bilmeyenlere anlatsın demişsiniz ya; artık bilenler çok az kaldı, onlar da bedava anlatmıyor sizin gibi.
Paylaşımlar için teşekkürler.
Yorum Gönder